CENNET, kapıları ardına kadar açık (Sâd 38/50) henüz içeri girmeden kapısının önünde karşılayan meleklerin “selam” parolasını dile getirdikten sonra buyur edilen (Zümer 36/73) içeri girdikten sonra yine meleklerin sık sık yanlarına gelip “ Bakın işte, Sabrın sonu selametmiş” diyeceği (Ra’d 13/23-24) bir mekan…
Dünyada Allah’a karşı ailecek endişe duyup O’na dua edenlerin (Tûr 52/26-28) iman edip amelleri ile cenneti hak etmiş olan nesillerinin birbirleri ile kavuşma yeri olan (Tûr 52/21) eşi ile birlikte sevinç ve mutluluk hissi ile girildikten (Zühruf 43/70) sonra da yapacakları duanın başında Allah’ı eksikliklerden tenzih, sonunda ise Allah’a hamd edilen (Yûnus 10/10) bir mekan…
Koltukları üzerinden manzaraları seyreden (Mütaffifîn 83/23) altından akan su sesleri ile dubleks köşklerde hem görüntü kalitesi yüksek, hem de konum olarak yatağı yüksek dizayn ile tasarlanmış (Zümer 39/20) yan yana dizilmiş minderler, serilmiş halıları olan (Gâşiye 88/15-16) ve istedikleri yerlerde konaklama ruhsatı verilen (Zümer 39/74) bir mekan…
Allah kaygısı ile hayatını tanzim etmiş olanlara gözeneklerinden içecekleri meşrubatlar (İnsân 76/6) canlarının çektiği ne varsa hepsi (Yâsîn 36/57) uzanmalarına bile gerek kalmadan kendiliğinden önlerine eğilen salkımlı meyveleri iklimi ılıman olan bir ortamda yemenin hazzı yaşnancak (İnsân 76/13-14) bir mekan…
İçenin başını ağrıtmayan (Saffât 37/47) pastörize edilmemiş süt ırmaklarının yanı sıra süzme bal ırmakları (Muhammed 47/15) tadı hiç bozulmayan aromalı (İnsân 76/5) ağzı hiç açılmamış ve ağızda güzel bir tat bırakan (Mütaffifîn 83/25-26) cennetin her köşesinde küpten sebillerin (Gâşiye 88/14) meşrubat türü içeceklerin arasında kalınmış (Kamer 54/54) bir mekan...
Allah ve Resulüne iman edenler için hazırlanmış (Hadîd 57/21) gök ve yeryüzü kadar geniş (Âl-i İmrân 3/133) cennetin içinde cennetleri olan (Rahmân 55/62) yaptıkları amellere karşı altın mücevherler, Allah’ın hediyesi olarak da ince ve kalın ipek kumaştan yeşil renkli elbiseler dağıtılan (Kehf 18/31) bir mekan…
Maddi anlamda darda olup yine de kendisinden daha aşağı olanı düşünüp ona yardım eden, öfke patlamalarına rağmen kin tutmayıp insanları affedebilen (Âl-i İmrân 3/134) ama tedbiri de elden bırakmayıp mesafeyi koruyan insanlara tahsisli (Nisâ 4/63) bir mekan…
İffetini koruyan, verdiği sözün bekçisi olmuş, namazlarını kılarak koruma altına alan (Mü’minün 23/5-8-9) geceleri az uyuyup seher vakitlerinde (Zâriyât 51/17-18) Allah’ı çokça anan ( Nisâ 4/142) insanlara merhametli olmayı tavsiye eden (Beled 90/17) yapılan kötülüğe iyilik ile karşılık verenlere hazırlanan (Ra’d 13/22) bir mekan…
Yan etkisi olmayıp, aynı zamanda sınırsız yiyebilecekleri (Vâkıa 56/33) et çeşitlerinden (Tûr 52/22) sadece biri olan kuş etleri, dallarında dikeni olmayan kirazlar, muzlar ve envai çeşit meyveleri (Vâkıa 56/21-28-29-30) daimi gölgelerde (Ra’d 13/35) bol bulamaç (Rahmân 55/52) ayrıca porsiyonunu kendilerinin belirlediği, gümüşten kaplı tabakların içinde (İnsân 76/15-16) afiyetle yenilecek olan (Hâkka 69/24) bir mekan…
Başka bir hayat imkanı olmadığı için ölümü de olmayan (Duhân 44/56) dolayısıyla mevcut imkanlardan çıkartılmayacak olmanın garantisi ile (Hicr 15/48) dünyada birbirine karşı kin beslemişlerin duygularından arındırılmış bir halde kardeşçe karşılıklı oturup (Hicr 15/47) boş laf ve yalan olmayan muhabbetlerin edildiği (Nebe’ 78/35) bir mekan…
Son olarak; gece sıcak yatağından ayrılıp ibadetler ile meşgul olanlara - bu anlatılanların dışında- kimsenin tahmin bile edemeyeceği sürprizlerin beklediği (Secde 32/17) bir mekan…